Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Tayyip Erdoğan, Cet İttifakı’nın Başkan Adayı Sinan Oğan ve Vatan Partisi’nin Başkan Adayı Muharrem İnce’nin propaganda konuşmaları TRT’de yayınlandı. .
TRT’yi eleştirdi
Kemal Kılıçdaroğlu, TRT’nin kamu yayıncılığını siyasi iktidardan bağımsız kılmak için kurulduğunu, halkın gerçek, tarafsız ve gerçek haberlere ulaşabilmesi için var olduğunu ancak bugün iktidar partisinin yayın organı haline geldiğini ve görevine devam ettiğini söyledi. “Haber alma özgürlüğü temel haklardan biridir. Bu hak Demokratik toplumlarda TRT yayın politikasıyla kendi unsurlarına ve mevzuatına aykırı olarak her gün suç işliyor. Halkın vergileriyle ayakta kalsa da propagandasını yapıyor. hükümetin güdümünde hükümet.Atayanlar taraflı yayın yaparak halkın haber alma hakkını ihlal ediyor.TRT gerçekleri halktan saklıyor.Peki TRT sizden ne saklıyor?
Bana ayrılan zamanı gerçek insanların gerçek hikayelerini anlatmak için kullanacağım. Bugün onların sesi olacağım. Bugün ben sustum, konuşma sırası onlarda. Geçen yıl Ankara’da elektriği kesilen İbrahim Bey’in konuğuydum. İbrahim Bey bana ‘Ben Çocuk Esirgeme Kurumu’nda büyüdüm’ dedi. Eskiden çöp toplardım, şimdi simit satıyorum. Elektriklerim kesildi.’ söz konusu. TRT faturalarını ödeyemediği için karanlığa mahkûm edilen milyonlarca vatandaşımızı size gösterip göstermediği.
Bartın maden faciasında hayatını kaybeden maden personeli Rıdvan’ın ailesini ziyaret ettim. Oğlu Emrullah’ın hüzün dolu gözleri kalbime bıçak gibi saplandı. Hayatını kaybeden 41 maden işçisinin hikayeleri TRT’ye yansımadı. Dikkatsizlik, denetimsizlik, sorumsuz aileler, çalışanlarının güvenliğini sağlayamayanlar anlatılmadı…
73 yaşında Kaz Dağları’nı savunan halkımız Hanife Hanım’ı, suyunu, havasını, toprağını yani hayatını korumak için canla başla çalışan vatandaşlarımızı TRT gösterdi mi göstermedi mi?
İdealist hareketin en pahalı evlatlarından olan ve sokakta uyuşturucu tacirleri tarafından vahşice katledilen Sinan Ateş’in eşini gösterdi mi, bebeklerini gösterdi mi, Ateş ailesinin TRT’deki hikayesini duydunuz mu hiç? Seyahat Parkı davasında haksız yere tutuklanan şehir plancısı Tayfun Kahraman tutuklandı. Hapse girmeden önce kızı Vera’ya son sarılışını gördünüz mü, görmediniz mi…
14 Mayıs’ta sadece bana değil, adalet arayan herkese oy vereceksiniz. Bu ülkenin onuruyla çalışan ama anlaşamayan insanlarına oy vereceksiniz. Kendiniz, sevdikleriniz ve geleceğiniz için oy vereceksiniz. Bu çürümüş düzeni değiştireceksiniz. Her zaman hak ettiğimiz düzeni birlikte kuracağız. Unutma sevgili halkım, birlikte kazanacağız.”
ERDOĞAN: TARİHİ BİR ZİHNİYET DEVRİMİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan özetle şunları söyledi:
– Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimin tamamında Türkiye’nin idari sorumluluğunu sandıkta vatandaşın onayı ile yerine getirdik. Bu zorlu süreçte karşılaştığımız her sorunu sizlerin desteği ve dualarıyla aştık. Elbette eksiklerimiz, hatalarımız oldu. Ama eserler üretmek ve hizmet vermek için var gücümüzle ve samimiyetle çalıştığımızı kimse inkâr edemez.
– Türkiye’nin son 21 yılında hayata geçirdiğimiz reformlarla sadece ülkenin demokrasi ve kalkınma altyapısındaki eksiklikleri tamamlamadık. Başlıca kazanımlarımız tarihsel bir zihniyet devrimini gerçekleştirmekti.
– Bu öyle bir devrimdir ki, kendisini kökeninden, inancından, mezhebinden, meşrebinden dolayı ülkesinden ve devletinden dışlanmış hisseden her ferdi kucaklamıştır. Halkımızın her birini tüm farklılıklarının ötesinde Türkiye’nin ortak paydasının ayrılmaz birer parçası haline getirmiştir.
– Ülkemizin bugün ulaştığı emek, emek ve zihinsel emek düzeyine emeği geçen herkesi hiçbir ayrım gözetmeksizin bu hayal etrafında birleşmeye davet ediyoruz. 14 Mayıs seçimlerini bu birlikteliğin yeni bir tezahürüne dönüştürmek istiyoruz.
Ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma eksikliklerini 21 yılda giderirken, hep bu günlerin hasretiyle yaşadık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, güvenlikte, ulaşımda, elektrikte, sanayide, tarımda, ticarette ülkemize kazandırdığımız alt yapıyı hep bu günler için kurduk. Ülkemizin demokrasi, hak ve özgürlükler standartlarını bu günler için hep yükselttik. Artık bu hayali gerçekleştirmenin eşiğindeyiz. Milletimiz bunu hak ediyor. Kendini gelişmiş olarak tanımlayan ülkelerde milletimiz her şeyden çok hak ediyor. Pişmanlıkla kitaplara, dizilere bakıp iç çekmek yerine, tarihimizin o şanlı günlerini daha doğru bir şekilde canlandırabileceğimiz bir yerdeyiz. 14 Mayıs seçimlerini bu kritik dönüm noktasının simgesi haline getirmek istiyoruz.
OĞAN: BENİM İLK KARARIM SURİYELİLER
Sinan Ogan’ın konuşması özetle şöyle:
– D Devletin yayın ve haber sağlamadaki en değerli kurumu olan TRT, adayları eşit bir yere koymamaktadır.Tüm adaylara eşit kapsam verilmesi anayasal bir gerekliliktir.
– Aday olmamızın sebeplerinden biri de bu. Değerli vatandaşlarım, biz bu ülkede adaleti sağlayacağız, bu ülkedeki adaletsizliği ortadan kaldıracağız. Hiç kimse, ne cumhurbaşkanı adayı, ne de herhangi bir vatandaş hakkının ihlal edildiğini düşünmeyecektir. Başkanlığımız ve Çet İttifakı altında vatandaşlarımızın adalete ihtiyacı olmayacak. Devletin dininin adalet olduğu ilkesi tüm vatandaşlarımız tarafından benimsenecek ve bu devletimiz tarafından herkese eşit olarak gösterilecektir.
– 14 Mayıs seçimleri ülkemiz için kader bir seçimdir. 14 Mayıs’ta neye oy vereceksiniz? Öncelikle 14 Mayıs’ta ’13 milyon mülteci bu ülkeden gitsin mi kalsın mı’ diye sormalısınız. onu oynayacaksın Sinan Ogan ve Çet İttifakına oy verirseniz 13 milyon mülteci ve göçmen gidecek. Diğerlerine versen kimisi Ensar ve Muhacir edebiyatı yapacak, kimisi ‘Gönüllü gönderelim’ diyecek, kimisi ‘Davet edelim’ diyecek ama size sadece Cet İttifakı diyecek ki mülteciler kaçaklar ise kararlı ve istikrarlı bir şekilde ülkelerine gönderilecek.
– Türk vatandaşları hastaneye gidip ilaç aldıklarında ödüyor. Ama bunlar bir Suriyeli için bedava. Tüm bu ayrıcalıkları kaldıracağız. Cumhurbaşkanı seçilirsem bir numaralı kararnamem Suriyelilerin ve sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesidir. İki numaralı kararnamem bir Afet Bakanlığı kurulması olacak.
-Sinan Ogan 2012’de milletvekili iken önergesi ve kanun teklifi kabul edilseydi, Afet Bakanlığı kurulsaydı bu kadar insanımız hayatını kaybetmezdi. Bu nedenle iki numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamemiz elbette Afet Bakanlığı’nın kurulması olacaktır. Bu nedenle bu ülkede rayından çıkan sistemi tekrar rayına oturtacağız. Bu ülkeyi batıran siyasetçileri durduralım. Beyin sarsıntısındaki beceriksizliğin bize ne kadara ve kaç hayata mal olduğunu bizzat biliyorum ve bir daha olmasına izin vermeyeceğim.
İNCE: İKTİDARDAN VE MUHALEFETTEN ÇEKİLMELİ
Muharrem İnce özetle şunları söyledi:
– 21 yıldır iktidarda olanlar, Türkiye’nin temel sorunlarının hiçbirini çözemediler, boş vaatlerle bir seçim daha kazanmaya çalışıyorlar.
-Milletin devlet kurumlarına inancı yoktur. Merkez Bankası, TRT, TÜİK, Kızılay gibi kurumlara olan inanç tarihin en düşük seviyelerinde. Bağımsız ve tarafsız yayın yapması gereken TRT, hükümetin yayın organı oldu. Devletin kurumları ve kuralları yok edilmiş, devlet işlemez hale getirilmiştir. Ekonomi yönetilemez hale geldi, işsizlik ve yoksulluk arttı, ülke ve halk borca battı. Yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucunda Türkiye kendi kendini besleyemez hale getirilmiştir.
– Liyakat ve yetkinliğe sahip pozisyon ve görevler arasındaki bağ kopmuştur. Partili olmak ve kayıtsız şartsız biat etmek her görev için şart koşulmuştur. Liyakat bir kenara bırakıldı. Ortak akıl, bilim ve tarih bilinciyle yönetilmesi gereken devlet, acele kararlar ve günlük siyasetle yönetilir hale geldi. Türkiye’nin hiçbir sorununu çözemeyen bu hükümet gitmeli. Ancak ‘Bırakın bu, yerine ne geliyorsa’ mantığı gerçek bir mantık değil. Değerli vatandaşlarım, ülkemizin içinde bulunduğu bu karanlık tabloyu ortadan kaldırmak ve yeniden alevlendirmek için ülkemizin bu iktidardan ve bu muhalefetten kurtulması gerektiğine inanarak, her türlü zorluğu, meşakkati ve saldırıyı üçüncü bir yol olarak görerek karşınızdayız. umut. Biz ne hükümete karşı olduğumuz için teröristiz, ne de bu muhalefeti eleştirdiğimiz için ayrılıkçıyız.
– İktidarların sanki 21 yıldır iktidarda değilmiş gibi yeni vaatlerde bulunmaları veya daha önceki vaatlerini yerine getirmeleri ve muhalefetin defalarca seçimleri kaybetmesine rağmen aynı yollarla iktidarı devredecekmiş gibi görünmesi, milletin aklıyla dalga geçiyor.
O yüzden ne Cumhuriyet diyoruz ne Millet, tek yol ‘Vatan’ diyoruz. Vatan menfaatlerini sarmak, milletimizin dertlerine derman olmak için sağdan soldan Atatürk yolundan diyoruz. (HABER MERKEZİ)
