Torunu Selma Argon Ersoy, İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 86. yılında, “Çok yönlü insan, düşünen Türk hoca, iyi bir hatip. 4 yaşında Kuran okumamış.Yüzme şampiyonu.Ata biner,her yere gider ve sözünün eridir.Onun en büyük özelliği samimiyetidir.” söz konusu.
Mehmet Akif Ersoy’un Beyoğlu’nda son günlerini geçirdiği ve “Mehmet Akif Ersoy Anı Evi”ne dönüştürülen Mısır Apartmanı’ndaki dairesinde İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından anma programı düzenlendi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Taksim Mescidi Müezzini Hasan Akıntaş, Kuran-ı Kerim ve dua okudu.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz yaptığı konuşmada, Milli Şair’in 11 yıl yurt dışında yaşadıktan sonra tedavi için Mısır’dan Türkiye’ye döndüğünü ve ömrünün son günlerini Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda geçirdiğini hatırlattı.
Ersoy’un dönemin önemli şair ve yazarlarını bu apartmanda ağırladığını belirten Yılmaz, “Şairimiz ömrünün son günlerini bu apartmanda geçirdi. Bu duvarlar, saati ve saniyeleri tutan anlara şahit oldu belki. ifadeler.
Mehmet Akif Ersoy’u sadece şair, düşünür ve gönül adamı olarak görmenin yeterli olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Mehmet Akif Ersoy’u asırlar geçse de minnetle anmaya bir İstiklal Marşı bile yeter ama sorsanız. Bana göre en değerli vasfı ahlak adamı olmasıdır.Demek ki sözlerinde, sadakatinde, hayatında, fikirlerini hayata geçirinceye kadar büyük bir uyum içindedir, karakterli bir insandır. Söyledikleri ile hayatı arasında büyük bir uyum vardır.Şiir dünyamızda, fikir dünyamızda, sanat dünyamızda büyük ünlüler var ama bu uyumu, uyumu, ahlaki niteliği “Bunu yakalayan çok yok” karakter. Mehmet Akif Ersoy bu vasfıyla başka bir bedel daha taşıyor.” değerlendirmesini yaptı.
“Bakanlık Mısır Apartmanını kamulaştırdı ve halka açtı”
4 yıl önce Beyoğlu Kaymakamı Mustafa Demirelli göreve atandığında Ersoy’un vefat ettiği Mısır Apartmanı özel mülkiyet olduğu için halka açık değildi ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı kararıyla kamulaştırılarak organize edildi. Mehmet Akif Ersoy Anı Evi olarak, insanlar tarafından ziyaret edilebilsin diye yapılmıştır. açık olduğunu söylemiştim.
Demirelli, Ersoy’un İstanbul işgal edildiğinde Milli Mücadele’ye katılmak için Ankara’ya gittiğini, TBMM’nin verdiği görevle Anadolu’nun birçok yerine gittiğini ve halkı Milli Mücadele etrafında toplamak için hutbeler verdiğini söyledi.
“Statü, makam ve şöhret peşinde koşmamış, sade ve mütevazi bir hayatı tercih etmiştir. Şairimizi bu yönüyle de değerlendirmek genç ve yeni nesillerimiz açısından önemlidir diye düşünüyorum. Şiirinde dediği gibi ‘Yapamam. Zulmü alkışlıyorum, zulmü asla sevemem; O her zaman haktan, haktan ve adaletten yana olmayı tercih etmiş ve bu uğurda hayatını sürdürerek bizlere ve nesillere örnek olmuş bir insandır.”
“Türk Asrını istiklal ruhuyla inşa edeceğiz”
Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız da, “Biz tarihimiz boyunca istiklalini hep sürdürmüş bir milletiz. İstiklal şairimiz Asım’a nasihat ederken İstiklal Marşı aslında Asım’ın ve bu milletin evlatlarının bir vasiyetidir” dedi. Şairimiz İstiklal Marşı’nın ilk cümlesinde bize büyük bir parola emanet ediyor.Bugün Asım’ın kuşağıyız ve Mehmet Akif, Asım’ın kuşağına seslenirken herkese söz, taahhüt ve hatırlatmada bulunuyor. Gençler, ‘Korkmayın’ diyor. Çünkü dedelerimiz bize bir vatan emanet etti.” dedi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına girdiğini hatırlatan Yıldız, “Türk Asrı 2023’e sayılı günler kaldı. Bütün bu duygulara gençler sahip çıkacak. Türk Yüzyılını daha güçlü bir şekilde birlikte inşa edeceğiz. Bunu da bağımsızlık ruhuyla yapacağımıza inanıyorum.” sözlerini kullandı.
Torunu Mehmet Akif Ersoy’u anlattı
Torunu Selma Argon Ersoy ise dedesinin vefat ettiği apartmanda bulunmaktan dolayı çok tuhaf duygular içinde olduğunu belirterek, Milli Şair iyileşirse Elhamra, Mekke ve Medine’ye gitmeyi planladığını söyledi. .
Geçmişi anlamadan geleceğin inşa edilemeyeceğini vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
“Gurur duyulacak çok güzel bir geçmişimiz var. Aramızda bir orta yol oluştu ama şimdi çok güzel işler başarıyoruz. Güçlendik, güçlendik. Dedem Nasrullah Camii’nde Sevr Antlaşması’nı anlattığı gibi düşman Orada diyor ki, ‘Düşmanımız toplar bizi, Tüfekle yıkayamaz, yıkayamaz da, öyle bir fitne ve fitne koydular içimize ki, biz birbirimizle uğraşırken vatan elden gider. diğer.’ Onun için birliğimizi bozmamalıyız, birliğimize sahip çıkmalıyız, geçmişimize sahip çıkmalıyız, asla ve asla bölmemeliyiz.
Sevr’in ne kadar korkunç bir antlaşma olduğunu anlatıyor. Düşmanımız 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl değil, bin yıl sonrasını düşünerek planlar yapıyor. Görüyoruz, bire bir şeyler oluyor. Biz şaha kalktıkça üzerimize geliyorlar ama bizi asla ama asla yok edemeyecekler. Çünkü birlik ve beraberliğimiz çok olana ve son aile ocağımız da sönene kadar korkmayacağız. Korkuyu korkutacağız, asla korkmayacağız. Çünkü son aile ocağımız sönene kadar hiçbir şey bitmiş sayılmaz. Geri dönenler büyüyor. Çocuklar, lütfen her şeyle ilgilenin. Geleceğimize sahip çık, İstiklal Marşımıza sahip çık. Milli mutabakatımızdır. Onun hakkında konuşmasına izin verme. Safahat dedemizin yazdıklarını çok iyi bilin. Satır aralarını iyi okuyun.”
“Çok yönlü bir insan”
Dedesinin bir süre “gerici” koduyla istihbarat gözetimi altında tutulduğunu belirten Ersoy, yaşadığı onca sıkıntıya rağmen asla kaçamadığını, son gününe kadar vatanından, milletinden, inancından hiçbir şey kaybetmediğini söyledi.
Selma Argon Ersoy, dedesi Mehmet Akif Ersoy’u şu sözlerle anlattı:
“Gerçekten çok yönlü bir insan, bir düşünür, bir Türkçe profesörü, güzel bir hatip. 4 yaşından beri Boğaziçi’ni Kuran okumadan yüzerek geçmiş bir yüzme şampiyonu. Ata biniyor, gidiyor. her yerde yayan ve sözünün eridir.en güzel vasıfları samimiyetidir.ölümünde kendi beş çocuğuyla birlikte üç çocuğu yanına almış ve Milli Mücadele sonuna kadar onları kendi çocuklarından ayırmadan o çocuklara bakmıştır. Mücadele etmek.
Anma programı İstiklal Marşı’nın 10 kıtasının İstanbul Devlet Tiyatroları sanatçısı Alp Ünsal tarafından seslendirilmesiyle sona erdi.????????????
